Vücut geliştirme konusunda hem konuyla alakalı uzmanların hem de profesyonel vücut geliştiricilerin her zaman ortak olarak söyledikleri bir şey varsa o da çalışmamıza uygun beslenmemizdir.
Bunun sebebi yoğun bir çalışma sonrası kaslarımız yorularak yıkıma uğrarlar ve düzenli bir beslenme ile onarıma ihtiyaç duyarlar. Kaslarımız, biz yoğun çalışmalar yaparken kaldırdığımız ağırlıklar sebebiyle ufak çaplarda şoklara girerler ve yırtılmaya başlarlar. Bu şekilde yüksek tempolu, ağırlıklı çalışmalar yüzünden kaslarımız depoladıkları glikojen depolarını hızlı bir şekilde tüketirler ve katabolik yani yıkımsal bir sürece girerler. Ancak bu katabolik süreci anabolik yani onarımsal sürece çevirmek çok kolaydır. Çalışma sonrası şoka uğrayan kaslar vücuttan gelen her türlü besini almaya hazırdır. Bu sırada alınan her türlü besini çalışmadığınız zamanlarda aldığınız besinlere göre çok daha rahat özümseyerek kendilerine en çok fayda sağlayacak biçimde kullanabilirler.
Spor sonrası beslenme nasıl olmalıdır?
Yoğun egzersizlerimizden sonra tüketmemiz gereken olmazsa olmaz besinlerimiz karbonhidrat, protein, kreatin, glutamin ve BCAA’dır. Bunların ne olduğunu ve hangi miktarlarda tüketmemiz gerektiğini bilirsek, yapmış olduğumuz çalışmalardan en güzel performansı almış oluruz.
Karbonhidrat kaynağı olarak şüphesiz ki hepimiz ekmeği görürüz. Hele ki makarnanın veya mantının yanında bile ekmek yiyen bir toplum olduğumuzu düşünürsek bu çok da şaşırtıcı bir haber olmasa gerek. Karbonhidrat en çok ekmek, makarna ve patates gibi glikoz ve glisemik indeksi yüksek besinlerde bulunmaktadır.
Glisemik indeksi yüksek olan besinler kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltir ve düşürürler. Bunun sonucu tansiyonda oynamalar ve yorgunluk şeklinde hissedilir. Dolayısı ile bu dalgalanma performans düşüklüklerine sebep olabilir.
Karbonhidratların kas kütleleri üzerinden protein sentezi yapmadıkları bazı testlerle kanıtlanmış bir gerçektir. Bu sebeple egzersiz sonrası alınacak karbonhidratı şeker türünden değil mümkünse glikoz ve türevlerinden seçilmesini tavsiye ediyoruz.
Her vücut geliştirme sevdalısının aklını kurcalayan soruların başında gelen “protein tozu” konusuna gelecek olursak, öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki protein tozu kullanımı için en iyi zaman antrenman sonrasıdır.
Proteinin kaslarımızın yapıtaşı olan çok değerli aminoasitlerin birleşiminden oluşan besin ögeleridir. Kaslarımız ise bu aminoasitlerden oluşur. Tüketilen protein sindirilme esnasında parçalanarak aminoasitlere dönüşür. Sonra kan yoluyla bizim besin gelmesini bekleyen kaslarımıza ulaşır. Vücut geliştirme ile uğraşmıyor dahi olsanız düzenli olarak belli bir miktarda protein tüketmeniz gerekmektedir. Aksi halde vücut kaslarınız gelişemez ve vücut geliştirme ile uğraşıyorsanız yaptığınız egzersizler boşa gidebilir.